Değişim Ajanı

Teknolojinin ilerlemesinin bir sonucu olarak global bir iletişim ağı içerisinde yer alan bireyler ve kurumlar, sürdürülebilir bir yaşam için değişen koşullara adapte olmak durumda. İnsanoğlunun temel içgüdülerinden biri olan bu yaşama arzusu bulunulan ortama adaptasyonu doğurmaktadır.

Kurumların yaşayabilmesi değişen pazar ve rekabet koşullarına adapte olmasını gerektirmektedir. Bunun temel sonucu, operasyonel verimlilik veya yeni fırsatların değerlendirilmesi amacıyla sürekli fikirler üretilmesi, yani inovatif bakış açısıdır. Kurumlar sürekli bir değişim ve gelişim içerisindedir. Artık 5 yıllık stratejik planlar yerine sürekli yenilenen maksimum 1 yıllık stratejik planlar değişen dünyanın gerektirdiği bir yönetim anlayışı. Bu değişen dünyaya adapte olan kurumlar faaliyetlerine devam ederken, adapte olamayan kurumlar ise maalesef gerilemeye ve hatta faaliyet gösterdikleri sektörlerden elenmeye mahkumlar.

Üretilen fikirler kurumların stratejik hedefleri doğrultusunda değerlendirilmekte, stratejileri destekleyen fikirler ise projelere dönüşmektedir. Fikirlerin değerlendirilmesi ve projelendirilen fikirlerin başarıya ulaşabilmesinde ise İş Analistlerini kritik rol düşmektedir.

Uluslararası İş Analizi Enstitüsü (IIBA), İş Analizini şu şekilde tanımlamaktadır; “İş Analizi bir kurumun yapısını, temel prensiplerini ve işlemlerini anlamak için paydaşlar arasında bir köprü olarak görev yapmak ve kurumun hedeflerini gerçekleştirmesini sağlayan çözümler sunmak için kullanılan görevler ve teknikler bütünüdür”.

Diğer bir deyişle İş Analizi, kurumların hedeflerini, bu hedefleri nasıl gerçekleştirdiklerini anlamayı ve dış paydaşlara ürün ve hizmet sağlamak için kurumun gerektirdiği yetenekleri tanımlamayı kapsar.

Fikirlerin ve projelerin iş analizi süreçleri, hedeflenen değişim doğrultusunda İş Gereksinimlerini, Paydaş Gereksinimlerini ve Çözüm Gereksinimlerini tanımlamayı gerektirmektedir. İş Analistlerinin temel odağı değişim ihtiyacının altında yatan iş ve paydaş gereksinimlerini tespit edip, bu değişimi gerçekleştirecek çözümü tasarlamaktır.

Değişim ihtiyacı nedeniyle yürütülen projeler, proje süreci içerisinde bilen gereksinimlerin değişmesine yol açmaktadır. Global dünyanın getirdiği bu sürekli değişim, projelerin de hızlı bir şekilde sonuca ulaşmasını gerektirmektedir. Artık klasik yönetim anlayışları (su şelalesi-waterfall) yerine çevik (agile) yönetim anlayışları ile projeler yönetilmekte, proje yönetim süreçlerinin değişken gereksinim yönetimi süreçlerini desteklemesi beklenmektedir. Projelerin gereksinim yönetimi süreçlerinden sorumlu “İş Analistleri”nin “Değişim Ajanı” olarak da isimlendiriliyor olması çok da doğru bir tanım aslında…

Blog Kategorileri