Çevik Yaklaşımların Tarihçesi

Yazılım geliştirme süreçlerini iyileştirmek adına yapılan birçok girişim detaylı gereksinim tanımlama, bu gereksinimleri destekleyen mimari tasarım ve bu mimariyi destekleyen metodolojilere odaklanmıştır. Aynı zamanda yinelemeli bazı yaklaşımlar olsa da gereksinimleri karşılamada ve gereksinimlerin değişikliğine adapte olmada yetersiz kalmıştır.

1980 ve 1990 arasındaki yazılım geliştirme süreçleri bürokratik, yavaş olarak eleştirilirdi. 1990’ların ortasında bu hantal yazılım geliştirme süreçlerine tepki olarak, endüstrinin fikir önderleri yazılım geliştirmeden çabuk sonuç alınabilen ve gereksinimler ile teknolojik değişimlere hızlı uyum sağlan metotları öneriyorlardı. Çünkü değişimi kucaklayan ve bu değişimin stratejik bir şekilde yönetilmesinin değer yaratacağının farkına varmışlardı.

‘’Çevik Yazılım Geliştirme’’ terimi bu fikir önderlerinin 2001’de bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu terim ilk olarak ‘’Çevik Manifesto’’ da kullanılarak ün kazanmıştır. Çevik Yazılım Geliştirme terimi Scrum, Extreeme Programming, DSDM, FDD, Crystal ve Adaptive Software Development gibi yazılım geliştirme metodolojileri için bir çatı oluşturmuştur. Bu metotlar Planlamaya körü körüne bağlı olmak yerine sürekli planlama, güçlü takım, iş birliği, gelişen tasarım, ve en önemlisi sıklıkla, kısa aralıklarla ürünün çalışan bir versiyonunu ortaya çıkarmaya odaklanmıştır.

Çevik Manifesto yayınlandığından bu yana diğer fikir önderleri de bu sürece dahil olarak diğer endüstriler için örnekler oluşturmuştur.

Blog Kategorileri